Depresyon Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nedir?
Son dönemlerde adı sıklıkla duyulan depresyon, her geçen gün daha fazla sayıda kişiyi olumsuz etkilemektedir. Stres, iş stresi, sınav kaygısı, ekonomik sıkıntılar ve hayat şartlarının zorlaşması bu durum ile doğrudan alakalıdır. Aynı zamanda beyinde salgılanan hormonların yetersiz olması nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir. Toplumun büyük bir kesimini etkisi alması nedeniyle birçok kişi “depresyon nedir?” ve “depresyon belirtileri nelerdir?” gibi soruların yanıtlarını merak etmektedir.
Kişilerin hoşlandıkları şeylere karşı dahi ilgilerini kaybetmeleri ve kendilerini sürekli olarak üzgün hissetmeleri ile seyreden duygudurum bozuklukları, psikolojide depresyon olarak adlandırılmaktadır. Kısa süreli ve dönemsel keyifsizlik halinden farklı olarak kişilerin günlük yaşamlarını ciddi oranlarda etkilemektedir. Bu nedenle belirti gösteren kişilerin vakit kaybetmeden tıbbi olarak depresyon tedavisi görmeleri gerekmektedir. Depresyon belirtileri ise kısaca şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Karar alma, düşünme, hatırlama ve odaklanma gibi eylemlerin güçleşmesi,
- Hareket etme ve konuşma hızının yavaşlaması,
- Nedensiz üzüntü, boşlukta olma ve umutsuzluk hissi,
- Kişilerin kendilerini suçlu ve değersiz hissetmeleri,
- Küçük konular karşısında hüsran ya da öfke duyulması,
- Kontrolsüz kilo kaybı ya da artışı,
- Huzursuzluk, kaygı ve ajitasyon hislerinin güçlenmesi,
- Uyku bozuklukları,
- Enerji düşüklüğü ve yorgunluk,
- İntihar etme ve ölüm hakkında yoğun düşüncelerin oluşması,
- Cinsel hayata karşı ilginin kaybedilmesi,
- Kişisel bakımın ve günlük sorumlulukların ihmal edilmesidir.
Depresyon, birçok farklı alt dala ayrılan bir psikolojik problemdir. Bu nedenle kişilere mutlaka depresyon testi yapılması ve sonuçlara bağlı olarak uygun tedavi planının hazırlanması gerekmektedir. Günümüzde depresyon çeşitleri, düzenli ilaç tedavisi ile kolayca kontrol altına alınabilmektedir. Aynı zamanda depresyon iyileşme belirtileri gösteren kişilerin tedavilerine konuşma terapileri ile devam etmeleri de mümkündür.
Depresyon Türleri Nelerdir?
Psikoloji alanında yaşanan gelişmeler, ruhsal ve psikolojik sorunların daha detaylı şekilde teşhis/ tedavi edilmesine imkan tanımaktadır. Bu sayede depresyonun farklı türlere ayrılarak ele alınması ve en etkili tedavi seçeneklerinin belirlenmesi mümkün hale gelmektedir. Günümüzde en sık karşılaşılan depresyon türlerinin ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:
- Major depresyon,
- Manik depresyon,
- Atipik depresyon,
- Kronik depresyon,
- Lohusa depresyonudur.
Depresyon türleri, farklı belirtiler göstermekte ve farklı tedavilere yanıt vermektedir. Bu nedenle alanında uzman bir hekim tarafından ayırt edici tanıların belirlenmesi ve kişiye özel olarak tedavi planının hazırlanması gerekmektedir.
Majör Depresyon Nedir?
Unipolar depresyon olarak da bilinen majör depresyon, son dönemlerde en sık karşılaşılan depresyon türleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle kişiler, “majör depresyon nedir?” sorusunun yanıtını sıklıkla merak etmektedir. Ruhsal çöküntüler ve şiddetli seyreden ilgisizlik problemleri nedeniyle hayatları tamamen olumsuz etkileyen depresyon türü, majör depresif bozukluk olarak tanımlanmaktadır.
Majör depresyon belirtileri gösteren hastalar, majör depresif olarak adlandırılmaktadır. Bu depresif bozukluk nedeniyle kişilerin günlük yaşamlarını sürdürmeleri hayli zorlayıcı olabilmektedir. Uyku ihtiyacının artması, ani kilo değişimleri, enerji düşüklüğü, değersizlik hissi, zevk ve ilgi kaybı gibi durumlar ise en yaygın görülen majör depresyon belirtileri arasında yer almaktadır.
Kalıcı Depresif Bozukluk Nedir?
Distimik bozukluk olarak da adlandırılan kalıcı depresif bozukluk, belirtilerin kronik şekilde devam etmesi sayesinde ayırt edilmektedir. Kişilerin geçmişe yönelik endişe ve suçluluk hislerinin yoğunlaşması, memnuniyetsizlik, ilgisizlik, isteksizlik, sinirlilik gibi belirtiler göstermesine neden olmaktadır. Aynı zamanda sosyallikten kaçınma, karar vermekte güçlük çekme, özsaygıyı kaybetme ve yetersiz hissetme gibi sorunlara da yol açmaktadır.
Psikotik Depresyon Nedir?
Ağır depresyon belirtileri ile seyreden ve tedavi edilmemesi durumunda şizofreni gibi ciddi hastalıklara yol açabilen depresyon türü, psikotik depresyon olarak adlandırılmaktadır. Bu teşhise sahip olan hastalar, hayal ve gerçeklik arasındaki farkı ayırt etmekte güçlük çekmektedir. Halüsinasyon ve sanrılar nedeniyle hem hastaların hem de hasta yakınların hayatları olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bu nedenle ağır depresyon belirtisi gösteren kişilerin vakit kaybetmeden tıbbi yardım almaları gerekmektedir.
Mevsimsel Afektif Bozukluk Nedir?
Halk arasında kış depresyonu olarak da bilinen mevsimsel affektif bozukluk, günlerin kısalmaya başladığı sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkmaktadır. Kişilerde nedensiz ağlama, mutsuzluk, karamsarlık, yorgunluk, uyku hali, iştah değişimleri, çökkünlük, isteksizlik ve halsizlik gibi şikayetler görülmesine neden olmaktadır. Bazı kişiler başlangıç evresindeki belirtileri gösterirken bazı kişiler ise klinik yardım almalarını gerektirecek kadar olumsuz etkilenmektedir. İlaç tedavisinin yanı sıra beslenme, egzersiz ve uyku düzeninin korunması da büyük bir önem taşımaktadır.
Bipolar Bozukluk Nedir?
Manik depresif olarak da bilinen bipolar bozukluk, kişilerin çift uçlu duygudurum bozukluğu yaşamalarına neden olan bir psikolojik hastalıktır. Hastalar, bazı dönemlerde aşırı neşe ve enerji ile seyreden mani dönemindeyken bazı dönemlerde ise majör depresyon belirtileri gösteren depresif döneme geçiş yapmaktadır. Bu iki uç arasındaki seyir ise sosyal aktiviteler, alınan kararlar, enerji ve duygudurumun sürekli olarak değişiklik göstermesine yol açmaktadır. Bu durum sonucunda ise kişilerin hayatlarını idame ettirmeleri zorlayıcı bir hal almaktadır. Bu nedenle mutlaka tıbbi tedavi planlamasının yapılması gerekmektedir.
Durumsal Depresyon Nedir?
Kısa süreli bir depresif bozukluk türü olan durumsal depresyon, genel olarak hayatlarında büyük ve travmatik değişimler yaşamış olan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Sosyal çevreden uzaklaşma, intihar düşünceleri, sık sık fiziksel şikayetlerin oluşması, ağlama nöbetleri ve keder hissi ile kendini göstermektedir. Tedavinin ihmal edilmesi halinde daha ciddi depresyon türlerinin görülmesine neden olabilmektedir. İyileşme süresi ise kişiden kişiye bağlı olarak değişmektedir.
Depresyon Tedavileri Nelerdir?
Depresyon tedavileri, temelde farklı yöntemle gerçekleştirilmektedir. Bu yöntemlerin ise kısaca şu şekilde açıklanması mümkündür:
- İlaç Tedavisi: MAOI, SSRI, atipik ve trisiklik antidepresanların uygun doz ve süre boyunca kullanılması ile gerçekleştirilmektedir. Günümüzde birçok kişi, antidepresan yan etkileri nedeniyle ilaç kullanımını reddetmektedir. Ancak 3 hafta içerisinde yan etkilerin kaybolması beklenmektedir. Kaybolmadığı durumlarda ise uzman hekim ile görüşerek ilacın değiştirilmesi talep edilmelidir.
- Psikoterapi: Alanında uzman bir psikolog eşliğinde uygulanan konuşma terapileridir. Genel olarak iyileşme belirtileri gösteren ya da şikayetleri hafif seyirde olan hastalarda etkili sonuçlar doğurmaktadır.
- Klinik Tedavi: Ağır depresyon belirtileri gösteren hastalar için uygun olan tedavi seçeneğidir. Özellikle kendisine ya da diğer kişilere zarar verme riski bulunan hastalara uygulanmaktadır. Tedavi sırasında hastanın ruh hali dengelenene kadar hastanede yatması gerekmektedir. Bu sayede hasta bakımı ve ilaç takiplerinin düzenli şekilde yapılması mümkün olmaktadır.
Depresyon tedavisini desteklemek için kişilerin uyku, beslenme, egzersiz ve benzeri eylemlerini düzenlemeleri gerekmektedir. Vücut sağlığı iyileştikçe ruh halinde de düzelmeler ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle takviye edici gıdaların düzenli kullanımı, depresyon belirtilerinin azalmasında önemli bir rol oynamaktadır. Vitafenix ailesinin Rhodiolin ürünü Standardize Rodiola Kök Ekstresi L-Teanin ve Glisin içeren takviyedir. Rhodiola içeriği ile stresli hayat semptomları olan gönüllülerle yapılan klinik çalışmalarda “bitkinlik, huzursuzluk, yaşama sevincini kaybetme ve anksiyete” semptomları 3. günden itibaren anlamlı azalma göstermiştir.
Son çalışmalar, inositolün özellikle depresyon üstündeki etkisiyle ruh sağlığındaki potansiyel rolünü vurgulamıştır. Araştırmalar, inositolün şizofrenide ve muhtemelen çeşitli ruhsal bozukluklarda depresyon için bir biyobelirteç görevi görebileceğini ve inositol seviyeleri ile depresif durumlar arasında anlamlı bir bağlantı olduğunu öne sürdüğünü göstermektedir (1). Ek olarak, depresyon gibi duygudurum bozuklukları ile irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi durumlar arasında da bir korelasyon vardır; bu, zihinsel sağlık ile fiziksel koşullar arasındaki karmaşık bağlantıları daha da vurgulamaktadır (2). Duygudurum bozukluğu olan bireylerde inositol seviyeleri, karar verme süreçleri ve risk değerlendirmesi arasındaki ilişki de bir araştırma inositolün bilişsel işlevlerdeki daha geniş etkilerine ışık tutmaktadır (3). Depresyon ve anksiyete bozukluklarının tedavisi olarak inositol üzerine odaklanan bir meta-analiz, onun potansiyel terapötik faydalarını vurgulamaktadır (4). Ayrıca çalışmalar, frontal korteksteki inositol seviyelerindeki değişikliklerin ergenlerde uyku ve depresyon ile ilişkili olabileceğini, bu da inositol seviyeleri ile hem zihinsel sağlık hem de uyku düzenleri arasında olası bir bağlantı olduğunu göstermektedir (5). Son olarak, ön singulat korteksteki inositol'ü ve bunun duygudurum bozukluğu olan genç bireylerde melatonin salınımının zamanlaması ile ilişkisini inceleyen araştırma, beyin kimyası ve duygudurum düzenlemesi arasındaki karmaşık etkileşimler hakkında ek bilgiler sağlamaktadır (6).
Sıkça Sorulan Sorular
- Majör depresyon nedir? Majör depresif bozukluk nedir?
Son dönemlerde toplumun büyük bir çoğunluğunu etkileyen majör depresyon, kişilerin günlük yaşamlarını sürdürmelerini oldukça güçleştiren bir problemdir. Kişilerde isteksizlik, ilgisizlik, umutsuzluk, yorgunluk, halsizlik ve ani kilo değişimleri gibi şikayetlere neden olmaktadır.
- Manik depresif nedir?
Bipolar bozukluk olarak da bilinen manik depresif bozukluk, kişilerin mani ve depresif olarak iki farklı ruh hali içerisinde değişiklik göstermeleri durumuna verilen addır. Hastalar, bazı dönemlerde çok enerjikken bazı dönemlerde çok depresif olabilmektedir.
- Manik atak nedir? Manik depresyon nedir?
Bipolar bozuklukla birlikte görülen mani atakları, kişilerin kendilerini çok enerjik e olduklarından daha iyi hissetmelerine neden olan bir ruhsal bozukluktur. Bu dönemlerde alkol kullanımının artması, gereksiz para harcanması, elde edilemeyecek başarıların dahi çok kolay algılanması ve benzeri durumlar yaşanmaktadır.
- Postpartum nedir?
Postpartum sözcüğü, doğum sonrası dönem anlamına gelmektedir. Bu dönemde yaşanan hormonal ve ani değişimler, anne ve bebeğin sağlığını tehlikeye atabilecek depresyon belirtilerine neden olabilmektedir. Bu nedenle postpartum depresyon belirtileri gösteren kişilerin mutlaka tıbbi yardım almaları gerekmektedir.
- Distimik nedir?
Distimik bozukluk, kişilerde uzun süre boyunca devam eden ve kronik hale gelen depresyon vakaları için kullanılan bir tabirdir. Kişilerin yoğun şekilde memnuniyetsizlik, sinirlilik ve isteksizlik duymalarına neden olan bir sorundur.
- Endojen depresyon nedir?
Birkaç hafta ya da birkaç ay boyunca devam eden depresyon türü olarak bilinmektedir. Dış etmenlerden bağımsız olarak, biyolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ilaç kullanımı ile beyinde salgılanan hormon miktarının düzenlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
- Ağır depresyon belirtileri nelerdir?
Kişilerin kendilerini sürekli olarak suçlamaları, değersiz hissetmeleri, kendilerine ya da diğer insanlara zarar verme düşüncelerine kapılmaları, sanrılar görmeleri, gerçeklik ve hayal arasındaki farkın ayırt edilememesi gibi durumların tümü ağır depresyon belirtilerine örnek olarak gösterilebilmektedir.
- Unipolar depresyon nedir?
Unipolar depresyon, yaygın olarak majör depresyon olarak da bilinmektedir. Aynı belirtilere sahip olan vakaları tanımlamak için kullanılan iki farklı tabir olarak açıklanması mümkündür.
- Depresyonun belirtileri nelerdir? Depresif belirtiler nelerdir?
Kişilerin kendilerini yorgun, isteksiz, umutsuz, karamsar, mutsuz, kederli ve ilgisiz hissetmeleri gibi durumlar depresif belirtiler olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda uyku düzeni ve iştahta yaşanan değişimler de önemli belirtiler arasında kabul edilmektedir.
Referanslar
1 - Evaluation of Myo-Inositol as a Potential Biomarker for Depression in Schizophrenia
2 - Exploring the Relationship between Mood Disorders and Coexisting Health Conditions: The Focus on Nutraceuticals
3 - Prefrontal inositol levels and implicit decision-making in healthy individuals and depressed patients
4 - A meta-analysis of inositol for depression and anxiety disorders
5 - Frontal Cortex Myo-Inositol Is Associated with Sleep and Depression in Adolescents: A Proton Magnetic Resonance Spectroscopy Study
6 - Lower In vivo Myo-Inositol in the Anterior Cingulate Cortex Correlates with Delayed Melatonin Rhythms in Young Persons with Depression