İltihap (İnflamasyon) Nedir, Neden Olur? Tedavi Edilmezse?
Vücudunuz rahatsız edici bir etkenle (virüsler, bakteriler veya toksik kimyasallar gibi) karşılaştığında veya bir yaralanmaya maruz kaldığında bağışıklık sisteminiz bu duruma karşı sizi savunmak için harekete geçer. Bağışıklık sisteminiz ilk olarak inflamatuar hücreler ve sitokinler (daha fazla inflamatuar hücreyi uyaran maddeler) gibi kaynaklar ile müdahaleye başlar.
Bu hücreler, bakterileri ve diğer rahatsız edici ajanları yakalamak veya yaralı dokuyu iyileştirmek için bir bağışıklık tepkisi başlatır. Bu tepkinin sonucunda ağrı, şişlik, morarma veya kızarıklık oluşabilir. Ancak iltihap aynı zamanda göremediğiniz vücut sistemlerini de etkiler.
Akut inflamasyon ile kronik inflamasyon arasındaki fark nedir?
İki tür iltihaplanma vardır:
-
Akut inflamasyon: Parmağınızın kesilmesi gibi ani vücut hasarına verilen tepki akut inflamasyona örnek olabilir. Kesiği iyileştirmek için vücudunuz yaralanmaya iltihap hücreleri gönderir. Bu hücreler iyileşme sürecini başlatır.
-
Kronik inflamasyon: Dışarıdan bir tehlike olmasa bile vücudunuz iltihap hücreleri göndermeye devam eder. Örneğin romatoid artritte iltihaplı hücreler ve maddeler eklem dokularına saldırarak sürekli tekrarlayan bir iltihaplanmaya neden olur ve eklemlerde ağrı ve şekil bozukluklarıyla birlikte ciddi hasara neden olabilir.
Akut ve kronik inflamasyonun belirtileri nelerdir?
Akut inflamasyon aşağıdaki belirtilere neden olabilmektedir:
-
Yaralanma yerinde cilt kızarması
-
Ağrı veya hassasiyet.
-
Şişme.
-
Sıcaklık artışı
Kronik inflamasyon belirtilerini tespit etmek, akut inflamasyon semptomlarından daha zor olabilir. Kronik inflamasyon belirtileri şunları içerebilir:
-
Karın ağrısı.
-
Göğüs ağrısı.
-
Tükenmişlik ve yorgunluk. (örnek: sistemik lupus kaynaklı iltihap)
-
Ateş. (örnek: tüberküloz kaynaklı iltihap)
-
Eklem ağrısı veya sertliği. (örnek: romatoid artrit kaynaklı iltihap)
-
Ağız yaraları. (örnek: HIV enfeksiyonu kaynaklı iltihap)
-
Deri döküntüsü. (örnek: sedef hastalığı kaynaklı iltihap)
Kronik inflamasyona neden olabilecek hastalıklar
Kronik inflamasyon, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok hastalık sürecine dahil olur:
-
Alzheimer hastalığı
-
Astım
-
Kanser
-
Kalp hastalığı
-
Romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS)
-
2 tip diyabet
İltihap oluşumunun en yaygın nedenleri nelerdir?
Kronik inflamasyonun en yaygın nedenleri şunlardır:
-
Vücudunuzun sağlıklı dokulara saldırdığı lupus gibi otoimmün bozukluklar.
-
Kötü hijyene sahip ortamlar veya endüstriyel kimyasallar gibi toksinlere maruz kalma.
-
Enfeksiyon veya yaralanma gibi tedavi edilmemiş akut inflamasyon.
Bazı yaşam tarzı faktörleri de vücuttaki iltihaplanmaya katkıda bulunur. Aşağıdaki durumlarda kronik inflamasyon geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir:
-
Aşırı alkol tüketimi
-
Obezite aralıklarına giren yüksek bir vücut kitle indeksine (BMI) sahip olmak.
-
Maksimum yoğunlukta çok sık egzersiz yapmak veya yeterince egzersiz yapmamak
-
Kronik stres
-
Sigara içmek
İltihap Oluşumu Önlenebilir Mi?
Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları geliştirerek kronik inflamasyon riskinizi azaltabilirsiniz. Bu alışkanlıklardan bazıları şunlardır:
-
Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumak.
-
Sigarayı bırakmak veya azaltmak
-
Haftada en az üç ila beş kez egzersiz yapmak (günlük egzersiz en iyisidir).
-
Alkol alımınızı sınırlandırmak (günde en fazla 2 ons).
-
Stresi meditasyon veya günlük tutma gibi sağlıklı araçlarla yönetmek.
İltihap Tedavi Edilmezse?
Vücuttaki tedavi edilmeyen iltihaplanma, çok çeşitli sağlık risklerine ve komplikasyonlara yol açabilir. Enflamasyon, bağışıklık sisteminin vücudu bakteriler, virüsler ve yaralanmalar gibi zararlı istilacılardan korumak için verdiği doğal bir tepkidir. Ancak iltihaplanma kronikleştiğinde veya tedavi edilmediğinde sağlığınız üzerinde zararlı etkiler yaratabilir. Tedavi edilmeyen inflamasyonla ilişkili risklerden bazıları şunlardır:
-
Kronik Hastalıklar: Kalıcı inflamasyon, kalp hastalığı, diyabet, kanser ve otoimmün bozukluklar gibi kronik hastalıkların gelişimiyle yakından bağlantılıdır. Enflamatuar süreçler zamanla dokulara ve organlara zarar verebilir ve bu durumların riskini artırabilir.
-
Eklem Hasarı: Kronik inflamasyon, eklem dokularının tahrip olmasına yol açarak romatoid artrit gibi durumlara neden olabilir. Bu eklem ağrısı, şekil bozuklukları ve hareket kaybıyla sonuçlanabilir.
-
Sindirim Sorunları: Sindirim sistemindeki iltihaplanma, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit dahil olmak üzere inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD) gibi durumlara yol açabilir. Bu koşullar karın ağrısına, ishale ve diğer gastrointestinal semptomlara neden olabilir.
-
Nörolojik Bozukluklar: Bazı araştırmalar, kronik inflamasyonun Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişiminde rol oynayabileceğini öne sürmektedir. Beyindeki iltihaplanma bilişsel gerilemeye ve sinir hasarına katkıda bulunabilir.
-
Kardiyovasküler Sorunlar: Kronik inflamasyon, kan damarlarına zarar verebilir ve ateroskleroza (atardamarların sertleşmesi) katkıda bulunarak kalp krizi ve felç riskini artırabilir.
-
Solunum Sorunları: Astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi inflamatuar akciğer hastalıkları, uygun şekilde tedavi edilmezse zamanla kötüleşebilir. Hava yollarındaki iltihaplanma, solunum güçlüklerine ve akciğer fonksiyonlarının azalmasına neden olabilir.
-
Cilt Hastalıkları: Cilt iltihabı, tedavi edilmezse sedef hastalığı ve egzama gibi kaşıntı, kızarıklık ve cilt lezyonlarına neden olan kronik cilt rahatsızlıklarına neden olabilir.
-
Zayıflamış Bağışıklık Sistemi: Kronik inflamasyon, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve enfeksiyonlarla mücadelede daha az etkili hale gelebilir. Bu, daha sık hastalıklara ve daha uzun iyileşme sürelerine yol açabilir.
-
Ağrı ve Rahatsızlık: Enflamasyon sıklıkla vücudun etkilenen bölgelerinde ağrı ve rahatsızlığa neden olarak genel yaşam kalitesini azaltır.
-
Ruh sağlığına Etkisi: Bazı çalışmalar kronik inflamasyon ile depresyon gibi zihinsel sağlık sorunları arasında bir bağlantı olduğunu öne sürmektedir. Enflamasyon, ruh halini ve davranışı etkileyen beyin kimyasındaki değişikliklere katkıda bulunabilir.
Özellikle kronik veya tekrarlayan hale geldiğinde inflamasyonu uygun şekilde yönetmek ve tedavi etmek önemlidir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve yeterli uyku gibi yaşam tarzı faktörleri inflamasyonun azaltılmasına yardımcı olabilir. Ek olarak, bazı durumlarda iltihabı kontrol altına almak ve ilgili sağlık risklerini önlemek için tıbbi tedavi ve ilaçlar gerekli olabilir. Kronik inflamasyonunuz olduğundan veya risk altında olduğunuzdan şüpheleniyorsanız doğru tanı ve kişiselleştirilmiş tedavi planı için bir doktora danışın.
İltihap Nasıl Geçer ?
İltihap her zaman tedavi gerektirmez. Akut inflamasyonda dinlenme, buz ve iyi yara bakımı genellikle birkaç gün içinde rahatsızlığı giderir.
Kronik inflamasyonun varlığında ise, doktorunuz şunları önerebilir:
-
Takviyeler: Bazı vitaminler (A vitamini, C vitamini, D vitamini) ve takviyeler (çinko) iltihabı azaltabilir ve onarımı hızlandırabilir. Örneğin, doktorunuz bir balık yağı takviyesi veya vitamin(ler)i reçete edebilir. Veya zerdeçal, zencefil veya sarımsak gibi antiinflamatuar özelliklere sahip baharatları kullanabilirsiniz. Özellikle glutatyon takviyelerinin antioksidan etkileri, bağışıklık tepkilerini düzenlemesi, detoksifikasyon desteği ve hücreleri oksidatif hasardan koruması gibi bir çok yararı ile iltihap yönetimine iyi geldiği gösterilmiştir.
-
Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler): Bu reçetesiz satılan ilaçlar iltihabı azaltır. Sağlık uzmanınız ibuprofen (Advil®), aspirin (Bayer®) veya naproksen (Aleve®) önerebilir.
-
Steroid enjeksiyonları: Kortikosteroid enjeksiyonları belirli bir eklem veya kastaki iltihabı azaltır. Örneğin, sırtınızı etkileyen romatoid artritiniz varsa, doktorunuz omurganıza steroid iğnesi yapabilir. Yılda aynı vücut kısmına üç ila dörtten fazla steroid enjeksiyonu yapılması önerilmemektedir.
Angard, L-glutatyon merkezinde geliştirilmiş bir üründür. 500 mg L-glutatyon Setria™ içermesinin yanında aktif B2 ve B6 vitaminlerini; Selenyum, Molibden minerallerini ve PQQ kofaktörünü içerir.
İltihap tedavisinde evde yapabilecekleriniz?
Antiinflamatuar bir diyet uygulamayı seçebilirsiniz. Bazı araştırmalar, Akdeniz diyeti uygulayan kişilerin vücutlarında daha düşük düzeyde iltihaplanma olduğunu göstermektedir.
Aşağıdakiler gibi antiinflamatuar özelliklere sahip daha fazla yiyecek tüketmeyi seçebilirsiniz:
-
Uskumru, somon veya sardalye gibi yağlı balıklar.
-
Ispanak ve lahana gibi yapraklı yeşillikler.
-
Zeytin yağı.
-
Domates.
Bazı gıdaların çok fazla tüketilmesi iltihap varlığını artırabilir. Kronik iltihaplanma varlığında aşağıdakilerden kaçınırsanız kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz:
-
Birçok fast food ürünü de dahil olmak üzere kızarmış yiyecekler.
-
Sosisli sandviç gibi nitrat içeren kurutulmuş etler.
-
Yüksek derecede rafine edilmiş yağlar ve trans yağlar.
-
Şeker, hamur işleri veya beyaz ekmek gibi rafine karbonhidratlar.
İltihap Şüphesi veya Varlığında Doktoru Ne Zaman Aramalısınız?
Endişe verici düzeyde bir yaralanma yaşarsanız hemen doktorunuza danışın. Ayrıca sürekli devam eden ağrı, şişlik, sertlik veya başka belirtilerin varlığında da zaman kaybetmeden doktorunuzla konuşun. Doktorunuz bu belirtilere neden olan durumu bulabilir ve çözüm sağlayacak yollar hakkında size yardımcı olabilir.
İltihap vücudunuzun iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. İltihap enflamatuar hücreler yaralanma yerine veya bakteri gibi yabancı cisimlere karşı bağışıklık tepkisini göstermeye gittiğinde ortaya çıkar. Enflamatuar hücrelerin çok uzun süre bu bölgelerde kalması kronik inflamasyona yol açabilir. Kronik inflamasyon, romatoid artrit gibi diğer sağlık problemlerine neden olabilir. Doktorunuz iltihap tipine ve ciddiyetine göre ilaç tedavisi veya evde tedavi önerebilir. Bu yaklaşımların yanında antiinflamatuar gıdalar tüketerek ve stresi kontrol altına alarak iltihap seviyelerini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz.